neler oldu bir bilsen. hatırlıyor musun bilmiyorum, senin eski
evdeydik, saat oldukça geçti her zamanki gibi, üç kabak olmaz kaç kabak
olur oynuyorduk. evdeki kameralara dönmüştük sonra, sen sağ elini havaya
kaldırıp, bacağına vurarak "sesi almıyor kankası merak etmeyin"
diyebilmiştin. neolducanınızsaoulsun'la aynı gün olabilir. bilmiyorum
ama o günlerden biriydi. sizinle o kadar yoğundum ki, işimden ne kadar
nefret ettiğimi, nasıl kendime bunu yapabildiğimi, neyin beni buna
ittiğini düşünmeyi bırakmıştım. gün her şekilde bitecek, akşam diz dize
otururuz diye düşünüyordum çünkü. kendime zarar vermeyi bırakmıştım
kısaca.
şimdi tam ters istikametteyim, gözleri biraz bulutlu
olanlar, kıyısından köşesinden azıcık şiir okuyanlar, uçurumu çoktan
anlamış olanlar beni görse, "aa ateşlere yürüyor" diyebilirler.
insanın
maruz kaldıkları bazen yüzyılları şimdinin içine çökmeye zorlayabilecek
kadar güçlü olabiliyor. biliyorsun. bu benim zamanım ve yaşadığım için
hiç heyecanlı değilim. cansu çok sıkılıyorum lan, hergün boka
batırıyorum kendimi, günleri başlamadan bitiriyorum. çok saçma lan. biz
niye böyle bebeler olduk. başkent bebeleri bizi, ayşe, nazlı, cansu,
kaybede kaybede birbirimizi bulduk sıçmıkistanbulda. biz niye böyle
insanlarız ?
cansu. bugün, bir kapıya bakıp ağlayan bir insanla beraberdim. üzerine konuştuk. evet ciddiyim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder