28 Nisan 2013 Pazar

ne mi oluyor?

-yedi gün yirmi dört saat içiyorum. (bunu yapmayı çok istiyorum, matara alacağım) -yedi gün yirmi dört saat çalışıyorum. -yazı yazmamak için, müzik dinlemeyi bıraktım. -elim hep bardağa uzanıyor. baş ucumda kitaplar dururdu, artık rom duruyor. -iki sayfa kitap okuyunca çok mutlu oluyorum. -uykularım delik deşik. (içtiğim zamanlar hariç) -insanlara hep çok güzel şarkılar var diyorum. -gerekmedikçe konuşmuyorum, sevdiklerimi daha çok seviyor, sevmediklerimden daha çok nefret ediyorum. -özlem denen şeyin damarlarımı sökercesine çekiştirmesinden rahatsız oluyorum. -eve geldim, babam kanepede uyuyordu, yerine yatırdım. 10 dakika sonra “seni görünce uykum kaçtı” diyerek önümden geçti. salonda son ses televizyon izliyor. -redbull ve rom çok yakışıyorlarmış. -what’s the matter with you lately? -haftaya tamamen yalnız olacağım, evde yalnız, şirkette yalnız (rüya gidiyor), sokakta yalnız. belki çarşamba arzu ve serhat gelecekler. o güzel olacak. serkan ve cana da salı günü gelecekler, balkonda çok denişik şeyler yapacağız. yine rom içeriz, ne denişiği. -biraz iyiye gitmelerdeyim. bir tek “yazma” konusunda dertlerim var. karaciğerimle de konuşmak lazım bir ara. o bu duruma ne diyor acaba.

ali efe geliyor 9 mayıs'ta. küçücük ayakları olacak. ne kadar salak bir şey olacak ya. ben o olacağım, onun için olacağım. canım ali. 

cansu neler yazmış. neler öyle. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder