26 Nisan 2013 Cuma

"Güzel şeyler düşünmeme rağmen
Ağlamak geçiyor içimden..."

Uzun koridorların sonunda açtığım kapılar bir ışık hüzmesiyle beni o kitaplardaki mavi yeşil cennet bahçelerine çıkarsaydı ne olurdu. Cevabım yine kendimde, hiçbirşey. Büyük bir tespit gelecek ardından ey okur, sıkı dur. Çünkü biz insanoğlu tatmin nedir bilmiyoruz. Bu bizim suçumuz mu, bence hayır. İnsan istek ve arzularının sonu yok. Hayatta en çok dilediğim şey diye aklından geçirdiğin, o an gerçekleşiverse biraz sonra ondan da sıkılacaksın. Ama hayal etmeden de yaşanmayacağı konusunda hemfikiriz. Yani sonsuz bir talep, imkanlar doğrultusunda arzlarla yola devam ediyoruz. Çok ekstrem değişimler olmadığı sürece böyle sürüp gidecek.

Oktay Rıfat'ın üstte yazdığım iki dizesi, 7 kelimeden oluşuyor ama içimde ilginç bir noktaya dokunuyor. Bunu neden yazdım. Bilmem. Belki şehre bir film gelir bir güzel orman olur yazılarda.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder